18. yüzyılda Polonya'da genç bir Yahudi ortaya çıkar Yankiele ya da Jacob Frank ya da sadece Yakup ya da... isimlerinin sonu gelmez unvanlarının hallerinin ve karakterlerinin de; ama o daima parlar. Önce Müslüman sonra Katolik olur. Dinden dine dönenleri de "ışığa" üşüşen kelebekler gibi etrafına toplar. Yakup kâh büyücü kâh efendi baba ağabey kardeş kâh "sahte" peygamber kâh Mesih olur. Bir aşağılanır bir göklere çıkarılır bir durulur bir gürler bir sevilir bir nefret edilir.
Musevi Hıristiyan Müslüman geleneklerinin tümünden beslenen 18. yüzyılın ortalarında dinler sahnesine bütün esrarıyla adım atan etrafında topladığı cemaatle bugüne kadar dini tartışmaların odağında yer almış tarihi bir figür olan Yakup Frank'ın hikâyesi Yakup'un Kitapları'nda Nobel ödüllü Olga Tokarczuk'un edebi dehasıyla unutulmaz bir romana dönüşüyor.
Yakup'un Kitapları yeni dünyanın tehlikelerle dolu eşiğinden hem kendi zamanına hem de geleceğe aynı kusursuz dikkat ihtiyat bilgelik ve mizahla bakıyor.