Her şeyi öyle benzersiz öyle yürek paralayan bir şekilde yaşamıştı ki... İbo'nun anlatmaya çalıştığı buydu aslında. Sahnede televizyonda milyonlarca insana: "Ben mağarada doğdum" derken bir biçimde; "Benim yaşadıklarımı
anlayın neler çektim nereden nereye geldim... Beni önce anlayarak sevin..." demek istiyordu. Onun çektiği fakirliği kimse çekmiyordu çünkü. Onun zenginliğine de kimse ulaşamamıştı.
Onun hayatı muazzam bir destandı. Bu kitap o destanı yazıyor. Mağaranın karanlık duvarlarından ışıltılı sahnelere taşınan bir adamın hikayesini. Olağanüstü sesiyle duygusallığıyla yaşadığı aşklarla dillerden düşmeyen bir adamın... Sayfaları çevirdikçe onu daha iyi anlayacaksınız. Bu ilginç yaşam öyküsünü okurken onun hayatıyla birlikte hayatına konuk olan
ünlülerle hatta çiğ köftenin hikayesiyle bile karşılaşacaksınız.