Bu kitap, din, ekonomi ve siyaset üçgeninde yaşanan ilişkileri daha çok ekonomi temelli bir yaklaşımla ortaya koymakta, bu yüzden Fitne Ekonomisi / Fitnenin Ekonomisi başlığını taşımaktadır. Kitabın temel amacı altın, para, faiz, aşırı kâr hırsının, rüşvetin, yolsuzluğun, teknolojinin kötü amaçlarla kullanımının, ahlâki olmayan birçok iktisadi davranış biçiminin ve üretim kültürü yerine yağma kültürünün ve bunların önce insan ruhunda daha sonra toplumda yarattığı çürümenin ve yozlaşmanın fark edilmesine katkı sunmaktır. Kitapta esas olarak izi sürülen şey, bu türden ekonomik hastalıkların ve bunların toplumda yarattığı fitnenin dinin hangi kavram ve bilgileri kullanılarak örtbas edildiğini, kendisine hangi yollarla meşrutiyet yarattığını göstermektir. Unutulmamalıdır ki, eşitsizliğin, adaletsizliğin, haksızlığın ve zulmün devamını sağlayan kibirli, açgözlü, hırslı yöneticilere ve onların eskimiş ideolojilerine ve partilerine oy verenler yine mağduriyete uğrayan geniş halk kitleleridir. Bu çelişkiyi anlamanın ve insanlığa olan umudu diri tutmanın yolu da para, din ve siyaset ilişkilerinin karmaşık görünen düğümlerini çözmektir. Bunu yapmanın ilk koşulu, siyasal dinciliğin ve feodal üretim ilişkilerinin siyasete yansımalarını analiz etmek, ardından da kuralsız ve yağmacı kapitalizmin insan ve toplum bilincine verdiği tahribatları açığa çıkarmaktır.