Bir ülkenin devlet yapısı o ülkenin anayasasında hüküm altına alınmıştır. Mülki idare amirliği sistemi de (İl Sistemi) temel dayanağını Anayasadan almaktadır. Yönetim ekonomik ve siyasal öğretilerden, teknolojik gelişmelerden etkilenen sürekli değişime açık bir kavramdır. Yaşanan değişim süreci, hizmetlerin sunumunda, kararların alınmasında ve uygulanmasında etkili olmaktadır. Küreselleşme ile birlikte yönetim birimleri küçüldükçe ülkeler ve kültürler birbirlerine yakınlaşmakta, uluslararası örgütler ülkelerin vazgeçilmezi olmaktadırlar. Tüm alanlarda olduğu gibi yönetim alanında da bir benzeşmeye, bütünleşmeye gidilmekte, ortak alanlar oluşmaktadır.
İdari reform, kamu yönetimini daha etkili ve daha verimli kılmak, iyileştirmek amacıyla girişilen yeniden düzenleme çabaları ve bunun sonucunda gerçekleştirilen yeniliklerdir. Teknolojik gelişmeler, sanayileşme, şehirleşme, hızlı nüfus artışı, savaş ve siyasi dönüşümler gibi birçok faktörün etkisiyle, yüzyıllara yayılan bir süreçte şekillenen kamu yönetimi; özellikle 20. yüzyılda toplumsal koşulları ve gündelik yaşamı etkileme bakımından doruk noktasına ulaşmıştır. Kamu yönetimi veya kamu hizmeti çağı olarak da nitelendirilebilecek olan bu dönemde, kamunun yapısı büyümüş ve işlevleri son derece çeşitlenmiştir. Yönetimde yeniden yapılanma çalışmalarının sürekli olması hem yönetimin güncellenmesini, kamu yönetimi alanında olan değişikliklerin takibi ve adaptasyonunu sağlar, hem de yönetimi ve yöneticileri zinde tutar.