"Uyanmak istemediğimiz rüyalardan uyanamadığımız kabuslara..."
Odadan çıkıp merdivenden inerken gözümde eskiler canlandı. Ben bu evde büyümüştüm. Annemle beraber hayatımızı burada babamla ve o zamanki abimle birleştirmiştik. Kerem'in hızlı hızlı koşuşu arkasından benim gidişim ve basamaklara takılıp düşmem... Abi diye ağlamamla Kerem'in de gözlerinin doluşu; koca kollarıyla beni yerden kaldırıp koltuğa oturtuşu... Şöyle bir düşünüyorum da düşmeme değil de ona abi dememe gözleri dolmuştu o zamanlar. Çünkü benim bir yerimi yaralamamdan daha büyük bir yaraya sahip oluyordu. Yaralıyordum onu. Yaralamıştım. Belki de hala aynı şekil devam ediyordum onu yaralamaya.