Markiz'deki Kadın 1970'li yılların başında ülkenin çalkantılı siyasal olayları içinde aşkı ile ailesi arasında sıkışıp kalan özgür ruhlu bir kadının Nilüfer'in hayata tutunma mücadelesini anlatıyor...
Botter Apartmanı'ndaki dairesinde yeşil bir berjere oturup geçmişin sızılarını sağaltır gibi Fransızca aşk romanları okuyan Nilüfer Hanım bu kez yıllar öncesinde İstiklal Caddesi'nin tılsımlı mekânı Markiz Pastanesi'nde bir genç kız olarak karşımıza çıkıyor... Ve İlkbahar Panosu'ndaki kadına aşkını emanet ediyor...
Markiz'deki Kadın geçmişin gölgesini kendilerine siper alanları kişisel mahremiyetlerini yitirenleri zamana ve mekâna köklenemeyenleri toplumun dayattığı değerlerle baş edemeyenleri anlatırken bireysel özgürlüğün insanın kendi elinde olup olmadığını da okuyucuya sorgulatıyor...