Mallory Greenleaf satranç oynamayı iyi bilirdi. Bu spor, dört yıl önce ailesinin yıkımına yol açtıktan sonra, Mallory'nin odağı annesi, kız kardeşleri ve evin geçimini sağlayan işiydi. Ta ki son bir yardım turnuvasında oynamayı gönülsüzce kabul edene ve istemeden de olsa kötü şöhretli "Kral Katili" Nolan Sawyer ile eşleşene kadar: Nolan, yani şu anki dünya şampiyonu ve satrancın hüküm süren kötü çocuğu.

Nolan'ın adı sanı bilinmeyen bir çaylağa yenilmesi herkesi şok
eder; özellikle de onu yenen Mallory'yi. Daha da kafa karıştırıcı
olansa piyonları tekrar çarpıştırma isteğidir. Nolan nasıl bir kumar oynuyordur? Yapılacak en akıllıca hareket, onunla uzlaşmaktır.
Oyundan çekilmek. Ancak Mallory'nin zaferi, çok ihtiyaç duyduğu nakit ödüllerin kapısını açar ve her şeye rağmen, bu gizemli
stratejiste çekilmekten kendini alamaz...

Mallory, sıralamalarda hızla yükselirken ailesini, onu ilk başta
mahveden oyundan güvenli bir şekilde uzak tutmak için mücadele eder. Ve nefret etmek istediği spora dair sevgisi yeniden
alevlenmeye başladığında genç kız, sadece satranç tahtasında
oynamadıklarını anlar. Nolan'ın, hayal ettiğinden daha kusursuz
olduğunu ve onunla rekabetin canlandırıcı, çekici... hatta sinir
bozucu olabileceğini hızla fark eder.