Orada bir köy var, doğunun doğusunda...
Bu kitap, bir köyün izini sürerken üç kuşağın belleğine dokunan derin bir iç hesaplaşmanın, kültürel çözülmenin ve insanî özlemlerin anlatısıdır. Yazar, Arakonak köyünden başlayarak ailesinin yaşadığı göç serüvenini, geçmişle bugün arasında kurulan ama giderek incelen bağları ve mezar taşlarıyla simgelenen kopuşları sade ama etkileyici bir dille aktarıyor.
Bir çocuğun dedesinin ardından başlayan sorgulamasıyla filizlenen Üç Kuşak aynı yerde yatabilir mi? sorusu, zamanla bir hayat felsefesine, bir hafıza kaydına dönüşüyor. Bu sorunun cevabını ise sadece mezarlık taşlarında değil, köyde yaşanmış yüzlerce hikâyede, göç yollarının acılarında ve sessizce büyüyen boşluklarda arıyoruz.
Arakonak, bir köyden fazlası Bazen bir tabela, bazen bir sessizlik, bazen de artık hiç dönülmeyecek olan evin adı. Bu kitap, sadece bir yerin değil, aynı zamanda bir milletin unutmaması gereken insani mirasının da belgesidir.
Doğuda doğup Batıda ölmek ne demektir, gerçekten hissetmek isteyenler için