İspat etmeye çalıştığım tezimin daha iyi anlaşılması için tezimin içeriğinde bulunan bazı konuları öncelikli olarak açıklayacağım. Konumuzun temelini sıfır oluşturmaktadır. Sıfırın bazı hataları, belirsizlikleri ve hatalı kabullerinin sebebini örneklerle açıklamaya çalıştım. Bilimin ışığında ilerlemek yürek ister, açık bir algı isterve dogmalardan arınmayı temel alır. Önsözümde bilimin sıkıntılarını genel geçer olarak ele alacağız.
Sonlu bir zaman diliminde sonsuz sayıda noktadan geçmek mümkün müdür acaba? Bu durumun açıklamasını bu kitapta bulmak mümkün. Yenilik nasıl engellenir? sorusunun cevabı da.
Öncelikle; "belirli bir anda, doğayı yöneten tüm güçleri ve onu oluşturan varlıkların birbirine göre karşılıklı durumunu bilen bir zekâ olsaydı ve bu zekâ, öte yandan, tüm verileri çözümleyebilecek kadar geniş olsaydı, evrenin en büyük cisimlerinin hareketlerini ve en hafif atomlarının hareketlerini aynı formül içinde toplayabilirdi; onun için hiçbir şey belirsiz olmaz, geçmiş kadar geleceği de bilirdi. İnsan zihninin hakikati araştırma yönündeki tüm çabası, onu, tasarladığımız bu zekâya yaklaştırmaya yöneliktir." Sözü Laplace'in ortalama iki yüz yıldır evrensel determinizmi yöneten formülüdür. Bu formül ile insan zihninin eksikliği ve daima iyiye doğru evriminin nasıl olması gerektiği açıklanmaya çalışılır. Atom parçacıklarının hızları hakkında kesin bilgiye sahip olmayışımız, her bir parçacığın konumu hakkında bilgimizi belirleyen "HEISENBERG'in BELİRSİZLİK İLKESİ" ile devreye giren "PLANK Sabit'inin" küçüklüğü, Laplace'in determinist bilgi modelinin kapsamını sınırlandırır.