Bu kitaptaki yazılar, birbirinden farklı tür ve kimlik arz etmekle beraber aynı zeminde bir arada bulunan ve ortak kültüre ilişkin birer kırılmayı muhatap kabul eden nazarî işaret taşlarıdır. Değişik zamanlarda arzı endam eden her taşın yazısı birbirinden nispeten farklı olmakla birlikte yazgısı aynıdır. Bu yüzden kırılan, kırıldıkça parçalanan öz, sözel uzayda her hakkı saklı özel bir mazmun olarak varlığını sürdürmektedir.
Denilebilir ki: Bunlar, metinlerin şeytan gibi taşlanmasından ziyade, taş taş (d)okunması üzerine kafa yormalar ve işlevlerine uygun açımlamalar yolunda ısrarlı gönül koymalardır. Karşılaşılan metinsel, kuramsal ve yaşamsal gerçeklikler dolayısıyla yazılar, metinlerin de yönlendirmesiyle yer yer 'yazı-yorum', 'kazı-yorum' veya 'kırı-yorum'a dönüşebilmektedir. Çünkü kimi kırılmaların ve parçalanmaların yüzünde bereket izleri var.