Bu kitabı meydana getiren yazılar, adından da anlaşılacağı üzere, İslâm, modernite ve milliyetçilik başta olmak üzere oldukça geniş bir yelpazeyi içkindir.
Bilindiği üzere, kökleri Rönesans ve Reformasyon hareketlerine kadar uzanan, Aydınlanma ile ideolojik hüviyetini teorik zemine oturtup, Braudel'in ifadesiyle; 'en itici gücü sömürgecilik olan Sanayileşme' ile de, çok başat bir güç hâline gelen modernlik, bunun doğal sonucu olarak, yeni sanat, siyaset, bilim, felsefe vs. politikaları üretme ve bunları bütün dünyaya ihraç etme hususunda büyük bir mesafe katetmiştir.
Yazar, birçoğu hakemli dergilerde yayınlanan makalelerden oluşan bu eserde, din/İslâm ile modernitenin; bilimden sanata, kültürden felsefeye, klasikten güncel olana kadar bütün alanlardaki büyük çelişki ve çekişmesini merkeze almakta, modernite ve onun bugüne kadar bize dayatılmış/dayatılan bilim, demokrasi, ideoloji vs. gibi çeşitli izdüşümlerini, gayet yetkin bir analiz ve sorgulamaya tâbi tutmaktadır.