Dinî tecrübe, dinsel geleneklerde gözlemlenen evrensel bir olgudur. Ancak bu tecrübenin isimlendirilmesi, ortaya çıkış biçimi ve kuramsal çerçevesi kültürden kültüre, dinden dine farklılık arz etmektedir. Söz konusu farklılık, inanç sistemlerinin teolojik kabulleri, ritüel pratikleri ve gelişim süreçlerinden kaynaklanmaktadır. Elinizdeki çalışma, söz konusu farklılıkları dikkate alarak dinî tecrübe fenomeninin mahiyetini, işlevini ve epistemik konumunu tarihsel, felsefî ve karşılaştırmalı bir perspektif ile ele almakta; Yahudilik, Hıristiyanlık, Hinduizm, Budizm ve İslam üzerinden yürütülen değerlendirme ile dinî tecrübenin evrensel boyutuna ilişkin kuramsal bir çerçeve sunmaktadır.
Çalışmanın odak noktasını Kur'an'da yer alan dinî tecrübe anlatıları oluşturmaktadır. Peygamberlerin vahiy alma süreçleri, inançlı bireylerin inâyete mazhar olmaları ve inkârcı toplulukların tutumları, hermenötik bakış açısıyla analiz edilmektedir. Bu çerçevede Kur'an'ın özgün yapısı ve tarihî bağlamı dikkate alınarak; peygamberlerin, inananların ve inkârcı toplulukların yaşadıkları dinî deneyimler, öznel kanaatlerin oluşumuna etkisi, kolektif bilincin yapılandırılmasındaki işlevi ve dinî kimliğin inşasındaki rolü açısından değerlendirilmektedir.