İslam'ın doğuşundan yaklaşık yüz yıl sonra filizlenmeye başlayan İslam Felsefesi, günümüzde son derece mümbit ve verimli bir birikime sahiptir. İslam felsefesiyle ilgili araştırmaların sayısı arttıkça tevarüs edilen birikimin büyüklüğü biraz daha belirgin hâle gelmektedir.
Öte yandan geçmişte devrinin en ileri medeniyetini kurarak başarısını kanıtlamış olan bu birikimden günümüz Müslümanlarının yeterince (bugünkü sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla fiilen kullanılma düzeyinde) yararlandığı söylenemez. İslam felsefesi külliyatına erişim imkanının bile çok az sayıda araştırmacı akademisyen ile sınırlı olduğu ortadadır. Öncelikle ne yapılması gerektiği konusunda İslam felsefecileri arasında asgari müştereklerin belirlenmesi yahut bir çerçeve ortaya konulması da bir zaruret gibi durmaktadır.
Çerçeve oluşturmak üzere ele alınması gereken sorunların genel olarak
-klâsik sorunlar,
-çağın getirdiği sorunlar ve
-disipliner sorunlar
olmak üzere üç kısım olduğu söylenebilir. Uzun yıllardan beri bu konulardaki bulgularımızı biriktirmiş olsak da yalnızca disipliner sorunlara ilişkin malzeme ve düşünceleri kitaplaştırmaya karar verdik. Esasen bu konulardan hiçbirinin diğerine göre objektif bir önceliği bulunmasa da disipliner sorunların İslam felsefesi için âlet ve araç konumunda olması sebebiyle diğerlerinden önce geldiği söylenebilir.
Bu kitap, İslam felsefesinin disipliner sorunlarına tahsis edilmiştir.