Sahabiler, onun hayatına özenmişlerdi. Çünkü saadet denilen şey, ne Kureyş'in, ne Bizans veya Sasani'nin işareti, lüksü ve şatafatı ile gelmişti dünyalarına. Saadet denilen şey, onun getirdiği nurla gelmişti. O nurun ışığında bu dünyayı beka ülkesi değil, fena yurdu bilmeleriyle gelmişti. O günden bugüne, dünyanın mahiyeti değişmiş değil. İnsanlığın mahiyeti ve saadetin formülü de...