Siyaset ve din arasındaki ilişkiler bütün toplumlarda olduğu gibi toplumumuzun da siyasal-toplumsal gelişmesinin en önemli sorunlarından biri belki de başlıcasıdır. Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nde siyaset ve din arasındaki ilişkiler siyasal-yönetsel sistem bütünü içerisinde örgütlü dinin (ulema) yeri işlevleri etkinliği ve organizasyonu açısından ele alınmaktadır. Yazar Osmanlı Devleti'nde siyasal gücün (padişah) nasıl dinin üstünde yar aldığını örgütlü dinin (Şeyhülislamlık) siyasal-yönetsel sisteme nasıl bağımlı şekilde örgütlendiğini dinin tarihsel-toplumsal süreç içerisinde siyaset ve yönetim katlarındaki işlevlerinin nasıl gerileyerek Türkiye Cumhuriyeti'nde Diyanet İşleri Başkanlığı'na dönüştüğünü Osmanlı siyasal-yönetsel sisteminin siyaset ve din ilişkileri açısından hangi sebeplerle "teokratik" olamayacağını ve bu sistemin ancak Yarı Dini Sistem şeklinde formüle edilebileceğini orijinal tez ve değerlendirmelerle okurun önüne sermektedir. Dahası günümüz Türkiyesizin en çok tartışılan sorunlarından olan "laiklik" konusuna Türkiye'de Batılı anlamda laik yönetimi örgütlemenin imkansızlığı hipotezine tarihsel ve toplumsal bir açıklama getirmektedir.
Bu kitap öncelikle Osmanlı siyasal-yönetsel sisteminin bir yönünü anlamak ve açıklamak amacıyla hazırlanmış ve konuya şimdiye kadar rastladığımızdan farklı bir bakış getirmiştir. Çalışmanın Osmanlı toplumunu ve oradan hareketle günümüz toplumumuzun siyasal-yönetsel sisteminin bir boyutunu anlamaya önemli bir katkı sağlayacağı ve bazı konuları tartışmaya açacağı beklenmektedir.