Ermeni meselesi emperyalist güçler tarafından zaman zaman kışkırtılırken Türkiye'de soykırım yapıldığını kabul etmeye zorlanmaktadır. Bu durum tarihi düşmanlarımızın düşmanlıktan vazgeçmeyeceğini iki de bir önümüze Ermeni Meselesi'ni süreceklerini bize göstermektedir. Batı bu tavrıyla hem Ermenilere hem de bize çok zarar vermektedir. Biz Ermenileri tek yanlı olarak yargılamaktansa bir orta yol bulunmasından yanayız. Ermeniler artık Tehcir meselesini dillerine dolayarak soykırım yapıldığı masalından vazgeçmelidirler.
Batılı kurmaylarının iki toplumu birbirine düşürme oyununa artık dur demeleri gerektiğine inanıyoruz. Zaten aralarından çıkan bazı aydınların oynanan oyunların farkında olduklarını ve batıya tepki gösterdiklerini görüyoruz.
Biz genel hukukun bir kaidesi olan suçların şahsiliği prensibinden yola çıkarak geçmişteki hataların ancak ilgili şahısları bağladığını ifade ediyoruz. Geçmişteki olayları kaşıyarak yeni nesilleri huzursuz etmenin ve düşman kutuplar haline getirmenin yanlış olduğuna inanıyoruz.
Necip Türk Milleti'nin sabrını istismar etmeye kalkışan batılı devletler kendi karanlık tarihleriyle yüzleşmeli ve kendilerini sorguya çekmeleri gerekmektedir diyoruz.
"Millet-i Sadıka'dan Hayk'ın Çocuklarına" serisinin bu üçüncü kitabını bu şuurla yayınlıyoruz. Hayırlı olması dileğiyle.

Hüdavendigar Onur