Müslümanın hayatı, Kuran'da şöyle özetlenir: "De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır."
(En'am Suresi, 162)
Müslümanın hayatı Allah içindir. Allah'ın rızasını kazanmak için çalışır, hayatının her aşamasını Allah'ın rızasına göre düzenler. Ancak, doğal olarak, cahiliye toplumunun böyle bir özelliği yoktur. Bu toplumda, insanlar hayatlarını Allah'a değil, put edindikleri bir takım varlıklara adarlar. Allah'ın rızasını değil, ilahlaştırdıkları bazı insanların rızasını kazanmak için uğraşırlar. Farklı putlar edinmişlerdir: Malları, sevgileri, şöhretleri ya da yakın çevreleri gibi.
Dolayısıyla Allah için yaşamaya karar veren bir mümin, öncelikle, Hz. İbrahim'in "yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza." (Enbiya Suresi, 67) demesi gibi, cahiliye toplumundaki tüm putları terketmelidir. Allah için yaşamak, bu putları kesin olarak kırmak için bir çağrıdır.