Ülkemizde pozitivist bilim felsefesinin aydınlar arasında kabul görmesi ve bilimsel bilginin kesin doğruları içerdiği inancının bilim adamları arasında yer etmesi batılılaşmayla birlikte ortaya çıkan bir gelişme ve o ölçüde eski. Özellikle dinin sunduğu hakikatleri yok sayanların hele bir de bilim adına konuşuyorlarsa modern bilimin itibarına gölge düşüren tartışmalara kulak kabartmaları beklenemezdi ve uzun yıllar buna yanaşmadılar da. Bugün artık ülkemizde Popper Kuhn ve Feyerabend gibi isimler ve savundukları görüşler sadece sınırlı bir kesimin tartışmalarının konusu olmaktan çıkmış bulunuyor. Üstelik konuyla ilgili ilk elden kitapların son yıllarda çevrilerek okuyucuya sunulduğu görülmekte. Bütün bunlar modern bilimi hâlâ kutsal bir kurum gibi dokunulmaz sayanlar için iç karartıcı görünse de umut verici gelişmeler. Bu kitapta toplanan makalelerin konuya ilgi duyanlar için iyi bir giriş kitabı olma işlevi göreceğini düşünüyoruz.