Ahmet Hamdi Tanpınar çok yönlü bir düşünür ve edebiyat adamı; şiir hikâye roman deneme edebî tenkit ve edebiyat tarihi alanında eserler verdi. Türk edebiyatında ve kültüründe müstesna bir yere sahip Tanpınar yaşadığı dönemde yeterli ilgiyi göremedi; bu ilgisizlikten sürekli yakındı. Son yıllarda ona olan ilgi giderek artıyor; Tanpınar yeniden keşfediliyor. Onu yenilerde keşfetmiş olanlar bu geç keşfetmenin mahcubiyeti içerisinde bu durumu itiraftan da kaçınmıyorlar. Bu elbette müspet bir gelişme.
Tanpınar geniş bir çevre içinde yaşamasına rağmen ömrünün sonuna kadar yalnız yaşadı. Yalnız ve parasız olarak. Hayatında en çok şikayet ettiği konulardan biri parasızlık. Milletvekili olma isteğinde bile maddî durumunu düzeltme ümidi vardı. Para meselesi hâtıra notlarına da keskin cümlelerle düşer: "Bugün karaciğer muayenesi için hastaneye gidiyorum. İçimde her şey alt üst. Bittabiî hastalığımdan ziyade parasızlıkla meşgulüm. Cebimde yalnız bir lira var. Kendimi dün akşamdan beri küçülmüş biçare buluyorum. Parasızlığım büyük hastalıklar gibi hemen hemen hiçten başladı büyüdü çoğaldı beni altına aldı. Etrafım alacaklı ile dolu. Cebimde borç senedi var. Şu anda yalnız borçla ve atıfetle yaşıyorum ve borç beni çıldırtacak." Ölümünden yaklaşık dört yıl önce yazılmış bu satırlar.