İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze dek etrafımızda bulunan kişileri birbirinden ayırabilmek yada belli etmek için tıpkı Tanrı'nın ilk insanlar olarak yarattığı Âdem ve Havva 'da olduğu gibi isim koyma ihtiyacı hissetmişizdir. Gerek etrafımızdaki kişileri gerekse nesneleri veya varlıkları diğerlerinden kolayca ayırmak ve belirginleşmelerini sağlamak için kullandığımız sözcüklere "ad" veya "isim"demekteyiz. Anne baba eş dost ve yakın akrabalar çocuğun dünyaya geleceği gün yaklaştıkça tatlı bir isim bulma telaşı içine girerler. Onlarca kitap karıştırılarak yüzlerce isim düşünülür doğacak çocuk için. Ancak herkesin ayrı ayrı düşündüğü isim çocuğu gelecekte görmek istedikleri konumla yakından alakalıdır. Dolayısıyla birinin beğendiği ismi bir diğeri beğenmeyebilir. Sonunda bir isim üzerinde uzlaşılır ve o isim konulur. Fakat bu hiçte kolay bir süreç değildir. Çünkü anne ve babanın beğenmiş olduğu ismi diğer aile büyüklerine de gücendirmeden benimsetmek gerekmektedir. Ad koyma konusunda aileye ve aile büyüklerime çok önemli bir görev düşmektedir ve bu konuda çak hassas davranmalıdırlar. Çünkü çocuğun kendi adına seçme şansı yoktur.