Elinizdeki sayı arkadaşımız Bahtiyar Aslan'ın son yıllarda halk hikâyeciliğinden ve meddah üslûbundan yararlanarak "uzun hikâye"ler yazan Mustafa Kutlu ile hikâyeleri ve hikâye anlayışı hakkında uzun bir konuşmayla başlıyor. Bu sayıda iki röportajımız daha var: Funda Arıkan Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'na Fatma Aliye Hanım'ın dramını anlattığı son romanı Uzak Ülke hakkında sorular sordu. Hasan Dizdaroğlu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından Leyla ile Mecnun adlı eseri müzikal olarak sahnelenen arkadaşımız İskender Pala'yla konuştu. Üç röportajın da ilginizi çekeceğini tahmin ediyorum.

Daha çok müzikle ilgili yazılarını okuduğunuz Tamer Kütükçü bu sayımızdaki yazısında Çanakkale'de 1915 yılında yaşanan trajedinin edebiyatımıza yeterince yansımadığını yani bu büyük trajedinin henüz yazılamadığını söylüyor. Aslında Çanakkale'de yaşananlar bırakın edebiyata yeterince yansımamış olmasını bütünüyle aydınlatılmış da değildir. Bir matematik profesörü olmasına rağmen zamanının çoğunu Çanakkale araştırmalarıyla değerlendiren Haluk Oral "Plevne'den Çanakkale'ye" başlıklı yazısında Plevne'de Gazi Osman Paşa'nın maiyetinde hekim olarak görev yapan ve başarılı hizmetlerinden dolayı göğsü Osmanlı nişanlarıyla donatılan Avustralyalı Charles Snodgrass Ryan'ın hayret uyandıran macerasını anlattı. Kendi dünyasında "Plevne" lâkabıyla tanınan Ryan 1915 yılında da Anzaklarla birlikte Çanakkale'ye gelmişti ve göğsünde Osmanlı nişanlarını hâlâ gururla taşıyordu. Haluk Bey'in bu önemli yazısının sizi de heyecanlandıracağından eminim.

Bu sayıda dikkatinizi çekmek istediğim yazılardan biri de Prof. Dr. Aykut Kazancıgil'in Haluk Saner'le birlikte yazdığı ressam Fikret Mualla'nın Ayvalık günlerine ışık tutan "Fikret Mualla'dan Edip Hakkı'ya-Ayvalık'tan Mum Işığında Yazılan Mektup" başlıklı makaledir. Fikret Mualla'nın eski yazı orijinalini de sunduğumuz mektubu fotoğrafları ve Ayvalık'ta yaptığı iki resim ilk defa bizim tarafımızdan yayımlanmış olmaktadır.

Aslında dergimizdeki bütün yazılar önemli: Funda Özsoy Erdoğan Sibel Eraslan'n Balık ve Tango adlı hikâye kitabını değerlendirirken Orhan Güdek Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam adlı romanıyla Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar'ını yabancılaşma ve yalnızlık teması açısından karşılaştırdı. Acar Sevim'in Peter Fischer adlı Alman yazarın Der Schein (Görüntü) adlı romanı hakkındaki analizini ve Alaatin Diker'in "Millî Kültürün Yeniden İnşası" başlıklı yazısını okumanızı özellikle tavsiye ediyorum. Zekeriya Başkal da Sezai Karakoç'un Leyle ile Mecnun adlı eserinde "Mecnun" kavramını irdeliyor. Dr. Ali Kafkasyalı'nın İran Türkleri ve Âşık Muhitleri adlı kitabı Babek Osmanoğlu Prof. Dr. Selçuk Mülayim'in Bilim Olarak Sanat Tarihi: Aklın İzleri adlı kitabı ise Hatice Bilen Buğra tarafından değerlendirildi.

Ve Prof. Dr. Ahmet Kartal'ın "Taşradan Gülşene Bozkırdan Tahta" başlıklı yazısında şöyle bir iddia var: "Lâle aynı zamanda Türk milletinin sembolüdür." Bu ayın sonunda açacak lâlelere isterseniz bir de bu gözle bakınız.

Bu sayımıza Ayşe Göktürk Tunceroğlu ve Kâmil Yeşil hikâyeleriyle Kalender Yıldız Ömer Üner Ahmet Hamit Yıldız ve İsmail Aykanat şiirleriyle katkıda bulundular. Bir de Rusya'dan şairimiz var: Türkçe yazdığı bir şiirle Valeria Kolos...

Bu sayıda bir de ek bölümümüz var. 400. sayı için ısmarladığımız; ancak çok uzun oldukları için kullanamadığımız üç yazıyı bu sayımızın sonuna bir forma ekleyerek farklı bir biçimde sunuyoruz. "1970'ten Günümüze Roman Hikâye Şiir" adlı bu bölümün yazarları da Alaattin Karaca Necip Tosun ve Mehmet Narlı.