"Nihayet bizi göreceksiniz avuç içinde buz misali hudut kaçak ve terör arasında eriyen. Biz demek sevmek demektir; devleti bayrağı toprağı bayrağı ve insanı.
Biz demek ölmek demektir;
Vatan uğruna bayrak uğruna Türk milleti uğruna...''

Terör... İngilizce kelime anlamı insanlara korku vermek ve onları sindirmek.
Kaçakçılık... Bir devletin yasalarına karşı gelinerek yapılan ticaret.
Hudut... Ülkenin sınırları.

Bu üç kelime bir araya gelince doğrudan ülkemizin temel sorunlarına temas ediyor. Otuz yıldır çekiyoruz teröristten huduttaki kaçakçılıktan... Anlaşılan o ki daha da çekeceğiz.

Peki niçin ülkemizin karşılaştığı ve karşılaşmaya mecbur bırakıldığı bu nahoş olayların bir türlü sonu gelmiyor? Çare kimde?

Dile kolay anlaması zor anması güç bu konular herkesin kafasını kurcalıyor.

İşte bu sorulara olayları bizzat yaşamış Emekli Albay Erdal Sarızeybek de cevap aramış. Birebir yaşadığı tecrubelerden terörün kim olduğunu ve kimler tarafından beslendiğini kaçakçılığın nasıl organize edildiğini hudutlardaki güvenlik ve insan sorunlarını çarpıcı şekilde dile getirmiş.
Sarızeybek bu kitabında bölgede kaçakçılık ve terörün birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini kaçakçılığın nasıl yapıldığını kimlerin göz yumduğunu ve kimlerin işine yaradığını tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken
Türkiyenin kanayan yarasını hiç ummadığınız bir saha çalışmasıyla anlatıyor.