Klasik kaynaklarımız, içerisinde yazıldıkları dönemin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere yapılmış ictihatlar esas alınarak tedvin edildiklerinden, bu kaynaklarda öngörülen delil ve ispat anlayışı, o günün problemlerine cevap verdiğinden fakihlerin alternatif arayışlara girmemiş olmaları tabiîdir. Ancak çoğu içtihat mahsulü olan bu hukukun, nasslardan çıkarılmış nihaî hükümler gibi algılanıp, olduğu gibi günümüze taşıma gayretinin yanlışlığı da ortadadır. Bu açıdan Ömer b. Abdulaziz'in İslâm'ın suç ve ceza siyasetinin ruhunu yansıtan, "insanların icat ettiği suçlar ve suç işleme yöntemleri kadar çözüm yolları icat edilmesi gerekir" sözünün ifade ettiği gerçekten hareket ederek, İslâm ceza muhâkemesi hukukuna hakim kılınması gereken ispat esaslarının yeniden araştırılması gerektiği kanaatine vardık. Bu araştırmamızda İslâm'ın suç ve ceza siyaseti, bu konudaki nassların konuluş gayesi, günümüz ispat anlayışı ile çağımızda adlî tıp, kriminalistik, sorgu taktik ve teknikleri gibi hukuka yardımcı ilimlerde meydana gelen gelişmelerin suç ispatına sağladığı imkânlar esas alınarak, İslâm'ın ruhuna en uygun olan delil sistemi ve ispata hâkim esasların ortaya konması amacı güdülmüştür.