1850 yılının Ocak ayında Dostoyevski siyasi görüşlerinden dolayı Sibirya'daki hapishaneye gönderilmiştir. Burada 4 yıl geçirmiş ve Ölü Evinden Anılar'ı burada kaleme almıştır. Ruhunu öldüren uzun hapis hayatının etkisiyle soğuk ve mesafeli bir tonda konuşturur anlatıcı Aleksandr Petrovich Goryanchikov'u; hayatta kalmak için her gün verdiği mücadele tahta yataklar içinde böceklerin yüzdüğü lahana çorbası etrafındaki tuhaf çirkin ve zalim mahkûmlar... Ölü Evinden Anılar gerçekleri gösteren bir belgeselden daha fazlası: bir kurtuluşun romanı bir erkeğin ruhsal ve ahlaki olarak ölümünü ve zaman içinde mucizevi bir şekilde yeniden uyanışını anlatan bir roman.