Varlığın tamamına dair; kapsayıcı kuşatıcı ve anlamlandırın bir projeksiyonun gerekliliğinden doğan İnsanlığın Anayasası; kilit noktaları ile beraber hem varoluş mekaniğinin hem işbu eserin özeti mahiyetindedir. İnsanlığın Anayasası; altı omurga parçası üzerine konuşlandırılmış teorik bir zemindir ve pratiğin uygulayıcısı konumuna taliptir. Varlık namına mevcut bulunan bütünden bir renk olan insanın içerisinde bulunduğu fikri ve cismi mevkiyi aydınlatmasına yardımcı olmak dileğindedir. Delil sınır ilişki paydası sorumluluk alanı menfaat ve hedef başlıklandırmaları ile kategorizasyona tabi tuttuğumuz anayasa; Allah'ın insan yaşamı ile alakalı yönergesi doğrultusunda ortaya konmaya gayret edilmiş bir tefsir boyutundadır. Delil; en temelde Allah'ın sonra O'nun talimatı ile hareket eden peygamberlerin bundan kaynak bulan biçimde yaratılış kanunlarının vahyin vicdanın ve mahluk fıtratının her biridir. Sınır; düşünülenin dile getirilenin ve harekete dökülenin yapısını sarmalar. Bu işlem gerçekleşirken göz önüne alınan kural ise zararsızlık prensibidir. İlişki paydası; din dil ırk kültür ve felsefi fikriyat gibi hiçbir dünyevi aidiyetin geçersiz kılamayacağı bir farksızlık algısının sonucudur. Bu aynılığı karşılayan ve ilişki paydasını meydana getiren tanım insandır.

Sorumluluk alanı; güç kudret kuvvet ve hepsini anlatan şekilde imkândır. Sorumluluk imkân ile mahduttur. Menfaat; dar bir bakış açısı ile kalitesi seyreltilen her türden olumsuz çıkar ilişkisinden arındırılmış ve kazanımın varlık yelpazesi dahilinde değerlendirilmesi marifetiyle ön plana çıkarılmış bir mana katıdır. Her kategorik içerik parola hâline getirilerek umulan ve telakki edilen hedef ise; varlığın birliği ile dirliği arzusudur ve mahlukatı ümmeti milleti her anlamda iyileştirmektir. Bununla beraber; İnsanlığın Anayasasının toplumsal davranış ahlakı hâline bürünebilmesi için altı adet özelliğin eylem biçiminde kendini göstermesi gerekir. Bunlar; adalet sadakat emanet ehliyet merhamet ve sevgi içeriği ile vücut bulur.