Cins Aylık Kültür Dergisi Sayı:102 Mart 2024
ASIL ÖLEN BİZİZ ONLAR YAŞIYOR
Dönüyor burgaç
Dünya üstten yanlardan daralıyor
Ovalardan
Dar geçitlere sürülen sığırlar gibi
Bir gün ister istemez
Karşısında olacaksın kaçtıklarının
Dua et
O gün henüz mahşer olmasın.
A.C.Z.
Şöyle demişti o büyük kalp kırıklığı içinde Salih bin Şerif başlarına gelen belanın
büyüklüğünü anlatmak için:
"Öyle bir felakete uğradık ki Endülüs'te biz
Üstümüze devrildi sanki Şehlan ve Uhud dağları."
Bilindiği gibi Ebul Beka'nın II. Bayezid'a gösterilsin diye yazdığı o meşhur şiirden
iki dizedir yukarıdaki satırlar. Hikâyesi topyekûn bir soykırımla karşılaşan Endülüs
Müslümanlarının feryadını suyun ötesindeki İstanbul'da Türk ülkesine duyurabilmekti.
Duyurdu da. Çok da bir şey yapamadık ama. Tarihin büyük döngüsü devam etti.
Bugün birkaç mimari eser dışında bir şey kalmadı orada. Endülüslü şairin gözlerini
çevirip yardım isteyeceği bir yer de vardı.
Bugün yani İsa'nın doğumuna raptedilen miladi tarihin iki bin yirmi dördüncü yılında
Gazze'de artık yavaş yavaş hepimizin gündeminden de çekilen tarihin en büyük
soykırımı hâlâ devam ediyor. Gözlerini çevirip yardım isteyecekleri çok bir yerleri
de yok ne yazık ki. Türk ülkesi yine yardım elini uzatamıyor.
Ellerimizin kiri içinde bir Ömer zaten beklemiyoruz da Çağrı Bey oğlu Alp Arslan da
yok Kutalmışoğlu Kılıçarslan da Halep atabeğimiz Nureddin Zengi de yok Hıttin'de
görünen Selahaddin de...
Tarihin tam burasında ince hesaplarımız ve büyük öngörülerimizle onurumuzu da
düğümlemiş ilm-i siyasetin ilmeğiyle yaşıyoruz zannediyoruz işte. Ateşli çağrılar ile
ustalıklı sessizlik arasında sıkışıp kaldık.
Çocukların açlıktan öldüğü ve bunu izlemek zorunda kaldığımız günlerin ağırlığı
altında insan kalmaktan söz edemeyiz.
Öfkeliyiz. Elimizdeki tek şey de bu. Öfkemizi gün geçtikçe bilemek ve yükseltmek
zorundayız. Bildiğimiz ve söyleyebileceğimiz tek şey de bu.
Öfkemiz İsrail sapkınlığı ve onu destekleyen Amerikan silahına değil. Onların
düşmanıyız. Varlıklarını varlığımızın tehdidi olarak görüyoruz. O değil. Öfkemiz
henüz ve hâlâ yapabileceğimiz tek şey olan boykot konusunda umarsız davrananlara
yönelmek zorunda. Yüzlerce gündür süren bir soykırım karşısında ölümlerin bir
rakama indirgendiği bu yerde bu soykırımı destekleyen hafifseyen küçülten
normalleştiren herkese ve her şeye karşı öfkeli olmak zorundayız. Ramazan'ı
fırsat bilip boykotu ısrarla keskinleştirmemiz gerekiyor. Daha sert daha öfkeli. Bu
bir hatırlatma olsun. Vaktin en azizi Ramazan Ayı'nı idrak edeceğiz. Kalplerimize
merhamet koysun diye Allah'a dua etmeliyiz.
İşimiz zor yolumuz uzun dünya cehennem.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Basım Yılı:2024
- Sayfa Sayısı:66
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:21,5 x 30
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak